top of page

ZİFT ve Zift'in Pek'i yan yana

Ucundan köşesinden Ev Biracılığına bulaşanlar için anlam ifade edeceğinden önce reçetemizi paylaşalım.

 

MATLAR:

2620 gr Pale Malt

500 gr Kristal Malt

575 gr Muntons Black Patent

 

ŞERBETÇİOTLARI:

German Smaragd       28 gr

German Opal              28 gr

Whitbread Golings Variety  28 gr

 

MAYA:

Safale S-05

Son Yazılar

Tadım Etkinlikleri

Ev Biralarımız

Tadım / Anders. Valley - The Kimmie...

Hakkımda

Please reload

İmalat sürecine bu blog'u takip edenler artık aşina olmuşlardır ama yine de özet geçelim;

Hammaddenin öğütülmesinin ardından 67-68 derece 1 saat bekletilen mayşemiz çeşitli sürelerde  kazana atılarak aroma ve acılığını bırakacak olan şerbetçiotlarının katılımı ile 1 saat kaynatılıyor. Bu prosesi biraz daha detaylı olarak diğer yazılarda da bulabilirsiniz. Zaten talep üzerine temelde bira yapım prosesini basitçe anlatan bir yazı da orta vade planlar içine alındı.

 

Küçük üretimler ile hem daha çok çeşit bira yapma hem de proses takibini kolaylaştırma hedefi doğrultusunda bu biramızda yaklaşık 10 lt hedefi ile gerçekleştirdik. Mayşeleme, yağmurlama ve kaynatma sonucunda ilk hedefimiz olan zift gibi simsiyah bir renge sahip olduk.

 

Hidrometre (alkol ölçümü) ölçümü ise muazzam; 1,087 OG! Eğer bu birayı aynen bu şekilde fermentasyona bırakıp ardından şişeleseydik yüzde 9,5/10,5 alkole sahip bir biramız olacaktı.. İnsafa gelerek biramızı zaten şerbetçiotunu çok kullandığımız için biraz seyrelttik ve 1,055 OG ile fermenter kovamıza aldık.

 

Tüm bu proses 4-5 saat sürebiliyor. Tabi ki bu esnada Bira Atölyesi biralarından içiyoruz. Boşuna mı yaptık.. Son biramız Küfe.. Görüntü ve köpük harika.. Sizce nasıl? Tadımda bazı sıkıntılar olsa da adı ile, türü ile özel bir biraydı. hikayesi için; http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2014/09/kufe.html

Fermentasyonun 1 haftaya yakın sürmesini bekliyorduk ancak erken tamamlandı, şişeleme prosesinden görüntüler yanda. Şişe hazırlığı en uzun zaman alan işlerden. Şişeler tek tek yıkanıyor, etiketleri sökülüyor, önce sıcak su ile bulaşık makinesinde yıkanıyor ardından fırında sıcak ortamda tutuluyor. Zor iş değil ama kolay da değil.. Aşk lazım...

 

Etiket basımı ve kesilerek tek tek şişelere yapıştırılması ne içimi ne tadı etkileyen bir unsur. Ama o olmadan da keyfi olmuyor açıkçası. Sonuçta bu amatör hobi bizim kendi geçmişimize dair aldığımız notlar. Hikayeleri ile, logoları ile hatırlamak güzel olacaktır..

Fermentasyonun 1 haftaya yakın sürmesini bekliyorduk ancak erken tamamlandı, şişeleme prosesinden görüntüler yanda. Şişe hazırlığı en uzun zaman alan işlerden. Şişeler tek tek yıkanıyor, etiketleri sökülüyor, önce sıcak su ile bulaşık makinesinde yıkanıyor ardından fırında sıcak ortamda tutuluyor. Zor iş değil ama kolay da değil.. Aşk lazım...

 

Etiket basımı ve kesilerek tek tek şişelere yapıştırılması ne içimi ne tadı etkileyen bir unsur. Ama o olmadan da keyfi olmuyor açıkçası. Sonuçta bu amatör hobi bizim kendi geçmişimize dair aldığımız notlar. Hikayeleri ile, logoları ile hatırlamak güzel olacaktır..

 

TADIM NOTLARI:

Bir önceki yazıyı okuduysanız bileceğiniz üzere bu biramızı ev yapımı bira tadım gününde dostlarla paylaştık. Bu seviye koyu maltların kullanıldığı bir bira için genç denilebilecek bir zamanda içilmiş olsa da sonuçlar şu şekilde olmuştu;

 

‘Zift’in Peki’: ismi ve öncesindeki reklamları dolayısı ile merakla beklenen bir biraydı. Üreticilerin (bu biz oluyoruz) şeker kullanımındaki sıkıntıları koku ve damağa hafif ekşilik ve metalik tatlar ile etki etmiş olsa da hem gövde, hem görüntü ve tadımdaki hakkını veren kavrukluk beğeni toplamış görünüyor. Standart ortalama alındığında bir üst sırada olan bu bira ağırlıklı ortalamada bir sıra geride, bu da kokunun bir tadımda ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

 

Yeni biralarda, yeni gezi yazılarında buluşmak üzere.
Butik Bira Bir Kültür’dür..Edinin… :)

 

 - Bira Atölyesi

Amatör ev biracılığımızın bu 15. ürünü daha önce ‘ZİFT’ adı ile ürettiğimiz biramızın yeniden yorumlanması. Amaç o biramızdaki tadı yakalamak ve derinleştirerek biraz daha uçlarda bir bira üretmekti. Sonuç ne mi oldu? Nasıl mı ürettik? Yazının devamı bu soruların cevabını merak edenleri aydınlatacaktır.

 

Bu biranın hikayesine geçmeden köklere dönmekte ve ‘ZİFT’i hatırlamakta yarar var; http://biraatolyesi.blogspot.com.tr/2013/02/zift.html

 

Amatör günlerimizin (hala dibine kadar amatörüz bu arada :) ) ilk ürünlerinden ve kendi reçetemizle yaptığımız ilk 'Siyah' bira olan ZİFT hem adı hem tadı ile beğeni toplamıştı. Hatta içiminin ağırlığından 1 şişenin bitirilemediği ile ilgili dönen efsanelerden sonra tek dikişte içiş iddialarına konu olan bu özel birayı tekrar yorumlamak şarttı.

Aşağıdaki resimde iki kardeşi yan yana görebilirsiniz.

 

Bu hikayenin ardından Zift’in Peki’ni şekillendiren ana unsurun eski reçete olduğunu düşünebilirsiniz, ne yazık ki öyle olmadı, yapım aşamasını sınırlayan 2 ana etken vardı;

 

      1- Oldukça sert, koyu bir bira yapma isteği,

      2- Elimizdeki hammaddeler.

 

İkinci maddenin etkisi oldukça büyüktü çünkü özellikle şerbetçiotunda stoklar tükendi. :)

 

Bira Atölyesi'ni özel kılan ana etkenlerden birinin de her biraya ait bir hikaye ve buna bağlı logo, isim ve tasarımlar olduğunu düşünüyoruz. Umarım sizler de buna katılıyorsunuzdur. Kendimiz çalıp kendimiz oynamayalım değil mi? Zift'te, o katran karası siyah biramızda logomuz Galata Kulesi'ydi, renk tonları ve ismi ile en çok ilgi çeken biralarmızdan biriydi. Bu yeniden yorumlama üretiminde de köklere sahip çıkarak etiket tasarımımızda karanlık dar bir sokağın sonunda bir güneş gibi doğan Galata Kulesi resmi bize ilham oldu.

ZİFT'in PEK'İ

İlgili Yazılar

bottom of page